Diyarbakır Escort Merkez

· 7 min read
Diyarbakır Escort Merkez

MUZAFFER GOKÇIMEN'in ifadesinin de tamamen yalan ve iftiralarla dolu olduğunu, belirttiği gibi Ulusal Birlik Komitesinin internet sitesinde komite kurucu üyeleri olarak kendisi ve eşi ESRA FERİDE GÖKÇİMEN' in isimlerini kendisi veya diğer bir arkadaşının koydurmadığını, aksine olayın yukarda anlattığı şekilde ESRA FERİDE GÖKÇİMEN 'in kendisinden habersiz olarak bu listeyi internet sitesine koyması şeklinde olduğunu, ayrıca MUZAFFER GÖKÇIMEN'in ESRA GÖKÇİMEN'den biraz daha ileri giderek ofisine gelip giden kişiler arasında ALPARSLAN ARSLAN'ın da olduğunu söylediğini, eğer ALPARSLAN ARSLAN'ın internet sitesinde kurucu üye olarak görünüp ofisine gelip gidiyorsa bunu ESRA FERİDE GÖKÇİMEN' in de söylemesinin gerektiğini, internet sitesinde yer alan Ulusal Birlik Komitesi kurucu listesinin kendisine okunması üzerine, bu kişilerin hepsinin kendi bürosuna gelip giden şahıslar olduğunu, hepsi ile siyasi bir birlik içerisinde olamadığını, yine yukarıda anlattığı şekilde bu listeyi siteye kendisinin veya bizzat talimat verdiği birisinin koymadığını, sitede liste ile ilgili kişilerin fotoğraflarının da konularak yayınlandığını, listedeki kişilerden ESRA GOKÇIMEN'in fotoğraf istediğini kendisinin sonradan öğrendiğini, listede Muzaffer TEKİN' in fotoğrafının bulunmadığını, diğer tüm üyelerin fotoğrafı olduğu halde onun fotoğrafının bulunmamasının Muzaffer TEKİN ve kendisinin haberinin olmadığını gösterdiğini, yine bu listede ALPARSLAN ARSLAN'ın fotoğraflı veya fotoğrafsız hiç bir kaydının bulunmadığını, bu kişilerin kendisi hakkında yapmış oldukları bu iftiraların komplo olduğunu düşündüğünü, zaten bu iki kişinin de dolandırıcılıktan sabıkalı ve halen de aynı dolandırıcılık suçundan arandıklarını, Esra Feride GÖKÇİMEN'in akıl hastalığı tedavisi gördüğü yolunda raporların bulunduğunu bildiğini, bunu da müdafisi aracılığı ile temin edip sunacağını, Esra Feride GÖKÇİMEN'in hakkındaki bu iftirasının nedenini kendi özel çabası ile araştırdığını, şahsın aynı zamanda Mehmet Fikri KARADAĞ'ın genel başkanlığını yaptığı Kuvayı Milliye Derneği ile ilgili internet sitesinde ERKUT ERSOY' un yanında çalıştığını tespit ettiğini, zaten Esra'nın kendisini Kuvayı Milliye'nin bir toplantısına çağırdığını, kendisinin de kabul etmediğini, Mehmet Fikri KARADAĞ'I Türk Dünyası Araştırmaları Vakfının bir toplantısında VELİ KÜÇÜK ile yanyana ve samimi bir şekilde gördüğünü, şu anda anlatamayacağı şekilde o dönemde lideri bulunduğu partiyi ele geçirme veya kontrol atlına alma çabalarının olduğunu, kendisinin bunlara fırsat vermediğini, aynı dönemde VELİ KÜÇÜK'ün kendisinin de tanıdığı bir kısım siyasetçilere kendisinin bir suç örgütü lideri olduğunu, siyasi kimliğinin olmadığı şeklinde beyanlarda bulunduğunu duyduğunu, bütün bunlardan lideri olduğu siyasi hareketin ele geçirilemeyince yanma gönderilen Esra Feride GÖKÇİMEN ve kocası Muzaffer GÖKÇİMEN'in iftiraları ile tutuklattırıldığını düşündüğünü beyan etmiştir.

Mesaj gönderdiği kişi ve ısrarla çekmecedekilerinin yok edilmesini istemesi hususunda, Bu mesajı sekreteri Meral'e gönderdiğini, çekmecesinde bir tane kuru sıkı silah olduğunu, Bu nedenle o silahı alıp oğlu Çağrı ya ait iş yerine indirmesini söylediğini, Bu silahın oğlu Çağrı ya ait Metro Kuyumculuk şirketine ait fatura kesildiği için orada bulunması gerektiğini, Daha önce kendisine neden silah bulunduruyorsun diye kızıp kendi bürosuna getirdiğini, Ancak faturasının uygun olduğu yerde bulunması gerektiğini düşündüğü için bu mesajı gönderdiğini, Erkut ERSOY isimli şahsın 2005 yılında kendisini, internetten tehdit ettiğini, kendisinden haraç istediğini, miktarını hatırlamadığını, kendisine " sana ceza kestik" dediğini, kendisinin de "gelin alın" dediğini, bu şahsı daha sonra araştırdığını, telefonunu bulduğunu, yani internet ortamından İP numarasından kendisini bulduğunu ve tespit ettiğini, kendisine telefon açıp istediği parayı vereceğini söyleyip bürosuna çağırdığını ancak gelmediğini, eğer o şahıs ise anlattığı olayın bu olay olduğunu, Nispetiye Mahallesi Doğankent Lale C 1 Blok 10/4 Beşiktaş Sayılı Adreste Yapılan Aramada Elde Edilen ve 5 İle Numaralandırılan Cd İçersinde "Polisin Peker Örgütü Şeması Ünlüleri Şok Etti" Başlıklı 4 Sayfadan ibaret yazı içersinde fikir alışverişinde bulunduğu Şahıslar Bölümünde Bulunan Hayrettin ErtekiN, Veli Küçük, Korkut Eken ve Yavuz Kayral yazan belge hususunda; Bunun bir gazete haberi olduğunu, hiçbir fikir alış verişinde bulunmadığını, Sedat PEKER' i tanımadığını, hiçbir ilişkisinin olmadığını, bir kere kendisine Sedat PEKER olduğunu söyleyerek telefon açtığını, ancak o olup olmadığını bilmediğini, kendisinin o sırada uçağa binmek üzere olduğunu ve bu nedenle telefonu kapattığını, Hiçbir fikir alış verişi bulunmadığını, Sedat PEKER, Korkut EKEN, Veli KÜÇÜK, Yavuz KAYRAL ve kendisi arasında ne gibi bir ilişki olduğunu bilmediğini, Belirtilen Adreste Bulunan Ve 22 Numarası İle Numaralandırılan Cd İçersinde Bir Erkek Şahıs Ve Sedat Peker'in Birlikte Çekilmiş Fotoğrafı Ve Yine Başka Bir Şahsın Elinde Tabanca Ve Türk Bayrağı İle Çekilmiş Fotoğrafı Hususunda; Elinde silah ve Türk bayrağı ile fotoğrafı bulunan kişinin kiracısı Ali' ye benzettiğini, O olabileceğini, Diğer fotoğraftaki şahsın birinin Sedat PEKER olduğunu, medyadan tanıdığı Sedat PEKER' e benzediğini, yanındaki kişiyi bilemediğini, Sedat Peker' İn Fotoğrafını Bulundurmada Herhangi bir maksadının olmadığını, Bir yerden gelmiş olabileceğini, kendisinde yüzbin adet CD olduğunu, televizyona yüzlerce CD gelmekte olduğunu, Tape :1595, 27.10.2007 günü saat : 19.24 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Murat ?

Gizli kameralar için; gizli kamera olmadıklarını, bunların alım satımını yani ithalatını yaptıklarını, Onlardan iki tane değil bolca olduğunu, numune olup kurulu falan olmadığını, Ambalajlarında bulunmakta olduğunu, 6136 sayılı kanun kapsamında değerlendirilebilecek malzemeler için; Bunların hepsini Çin"den ithalatını yaptıklarını, Çin"de fuarlarda topladıkları numuneler olduğunu, Belgeler için; kara kuvvetleri atentli dokümanları bilgisayarda kendisinin çizdiğini, Kara Kuvvetlerinin ambleminin değişeceğini ve bilgisayarda bunları yaparak gönderdiğini, Sinanpaşa Mahallesi Köyiçi Caddesi Gürün Pasajı Ergold Kuyumculuk No:42 Beşiktaş sayılı iş adresinden el konulan 6136 sayılı kanun kapsamında değerlendirilebilecek malzemeler sorulduğunda; 6136 sayılı kanun kapsamında değerlendirilebilecek malzemeler için; Bu iş yerinin kendisine ait olmadığını, iş yerinin Hayruliah ERTEKIN, Ediz AYDIN, Çağrı ERTEKIN adına şirket olduğunu, Bu şirketin yönetimini Kaan DUT'a bıraktıklarını, Kendilerinin iş yerine gidip gelmediklerini, Çağrı ERTEKİN"in öğrenci olduğunu, Ağabeyinin Kapalı çarşıda başka mağazaları olduğu için gelmediğini, Ediz AYDIN"m da sene de bir hesap kontrolüne geldiğini, Bu malzemelerin de Kaan DUT'un olduğunu, Sinanpaşa Mahallesi Köyiçi Caddesi Gürün Pasajı Kat:2 No:5 Beşiktaş sayılı iş yerinde el konulan cd-disket-harddiskler-Ajanda- 6136sayıîı kanun kapsamında değerlendirilebilecek malzemeler- -başka şahıslara ait belgeler-belgeler-cep telefonu ve sim kartlar-tarihi eser olduğu değerlendirilen materyaller sorulduğunda; Bu iş yerinin italyan oıtağı olan Tony VERGOVİÇ ile ortak kullandıklarını, Birde yan taraf da bir oda olduğunu, Bulgaristan da bulunan şirketinin müdürü olan Ilyas KOCAARSLAN"m kullandığını, Buralarda herhangi bir suç unsuru olmadığını, Yalnız atölye kısmında bulunan Glock marka tabancanın Abdulmuttalip TUNÇ'a ait olduğunu, Cd, disket ve harddiskier için; sorulan malzemelerin kendisine ait olduğunu ve Suç unsuru bulunmadığını, "NE TERÖR..!

Mehmet DEMİRTAŞ ile odada baş başa görüştüklerini gördüğünü, istasyon çalışanlarının Oktay YILDIRIM'ı komutan olarak tanıdıklarını,bu gaz istasyonunun 2 yıl önce ruhsatsız olduğu için yıkıldığını, gaz istasyonunun faal olduğu dönemde Mehmet DEMİRTAŞ'ın bombaların ele geçtiği evde ikamet ettiğini, manav dükkanı kapanınca kendisinin Trabzon'a gittiğini, bombaları gördükten sonra vicdan azabı duymaya başladığını ancak oğlunun başına bir iş gelir düşüncesi ile ilk etapta şikayetçi olamadığını, oğlu Ali YİĞİT'in maddi durumunun iyi olmadığını,zorla geçindiğini, parasız olduğu için kendisinin kandırılıp bir olayda kullanılarak başına daha büyük bir iş açılabileceği düşüncesi ile şikayetçi olmaya karar verdiğini,Trabzon'da ikamet ettiği yerin Jandarma mıntıkasında olmasından dolayı kendi ev telefonundan 156'yı arayarak olayı ihbar ettiğini ve adresi ayrıntılı olarak verdiğini, daha sonra ise oğlunun ve bombaların yakalandığını duyduğunu, ihbarı kendisinin yaptığını, ilk başta ihbar etmemesinin oğlunun bombaların ele geçtiği evde oturmasından dolayı başına bir iş gelir korkusundan kaynaklandığını beyan etmiştir. PKK terör örgütü itirafçısı olduğu bilinen ADİL TİMURTAŞ'ı tanımadığını, ismini gazetelerden jitemci olarak  Diyarbakır escort bayan oku , cezaevinde olduğunun yazılı olduğunu, herhangi bir ilişkisinin olmadığını, Adil TİMURTAŞ'ın cezaevinde tutuklu olduğunu ve serbest bırakılması için hiçbir çalışma yapmadığını, bir kere Lütfü Bey'e söylediğini ancak bakmadığını, tanımadığı bir kişinin davasını avukatına söylemesinin sebebinin, yaşlı bir karısının geldiğim, ismini bilmediğini, çok mağdur olduklarım söylediğini, isminin cezaevindeki gardiyanlar tarafından "bu baba adamdır, yardımcı olur" diyerek verildiğini, kadının işyerine gelerek ağladığım, ancak yardımcı olamadıklarını, Tape :1606, 05.11.2007 günü saat : 12.07 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Görüşmeyi yaptığı şahsın Avukatı Lütfü Bey olduğunu, Adil'in karısının yanında olduğundan öyle konuşması gerektiği için böyle konuştuğunu, Avukatı ile görüştüğünü, hala içerde diye bahsettiği Adil'in kim olduğu, aralarında ne gibi bir ilişki olduğu, hangi suçtan dolayı içerde olduğu hususları sorulduğunda; Adil'in neden içerde olduğunu bilmediğini, Başkan diye hitap ettiği kişi, bahsettiği hangi çocuğun kim olduğu, burs işini ne şekilde hallettiği hususu sorulduğunda; yetim, kimsesiz bir çocuk olduğunu ve buna burs verilmesi için kendisine söylediğini, ismini hatırlamadığını, defterinde yazılı olduğunu, Tanımadığını beyan ettiği bir şahıs için cezaevine ziyaretine gitmesini söylemesi sorulduğunda; ziyarete gitmeyi düşünmediğini, avukatının ziyarete gitmesini istediğini, yanlış anlaşılmış olduğunu, Tape :1700, 09.12.2007 günü saat: 15.47 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ertan..?